Aşiyan ve Tevfik Fikret
05 Ağustos 2013 | Posted by cemalhaki under Genel |
Gezi notlarımdan…
İstanbul’un en güzel yeri olan Aşiyan ve dünyanın en güzel “kuş yuvası” olan Tevfik Fikret’in evi hakkında yazdığım yazıdır.
Yolculuk, enfes Bebek sahilinin muhteşem boğaz ve erguvan kokularıyla başlıyor. Sonrasında Rumeli Hisarı’nın hemen yanından sokulan Aşiyan yolundan yukarı doğru yol alıyoruz. Çıkarken yanı başımızda duran Aşiyan Mezarlığı’ndaki mezar taşlarında yazan ilginç yazılar sebebiyle biraz duraksayıp bunları inceliyoruz. Bunlardan en ilginç olanı uçak kazasında ölen bir hostesin mezar taşıydı. Yere çakılmış uçak şeklindeki taşın bir kanadında; ölen hostesin doğum tarihi, öteki yanında ise ölüm tarihi yazıyor. Bu mezar taşını yaptıran annesi de hemen yanı başında…
Biraz ileride ise büyük üstatlarının muhteşem edebî kelamları değişik olgulara tercüman oluyor. Öncelikle Ahmet Hamdi Tanpınar bizleri karşılıyor. Zaman mefhumunu o enfes beytiyle öyle muhteşem özetliyor ki:
Kapı komşusu ise kadim dostu Yahya Kemal Beyatlı selam ediyor bu sefer. O da ölümün esrarengiz perdesini aralıyor bizlere:
Derken Orhan Veli ile tanışıyoruz. Sunay Akın’ın dediği gibi :
“Şiirden kovduğu uyağın dönüp dolaşıp sonunda mezar taşına konması ne garip” :
Orhan Veli
1914 – 1950
Hemen üst tarafında ise Kalamış’ın müdavimlerinden Münir Nurettin Selçuk’tan huzur dolu nağmelerini hissederken rotayı Edebiyat-ı Cedide’nin büyük kalemlerinden üstat Tevfik Fikret’in evine çeviriyoruz.
Yaklaşık 15 dakikalık yorucu tırmanıştan sonra bizi koskoca bir demir kapı karşılıyor. Gıcırdayarak açılan kapının hemen sonrasında şirin mi şirin
, beyaz 3 katlı ahşap bir köşk tüm endamıyla bizlere hoş geldin diyor. Tevfik Fikret’in 1915’teki ölümüne kadar yaşadığı ve son zamanlarını geçirdiği bu ev sonradan müze haline çevrilmiştir. Tevfik Fikret, evinin projelerini kendisi çizmiş, Farsça “yuva” anlamına gelen “Aşiyan” kelimesini de buraya isim olarak koymuştur. Sonradan semte adını verecek olan “Aşiyan” kelimesinin çıktığı yer de burasıdır.
Girişte bizi hemen karşılayan tablo Şehzade Abdülmecit’in, Tevfik Fikret’in “Sis” şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü “Sis” adlı eseridir. İlk bakışta görülemeyen ama sonra fark edince çok şaşırtan Ayasofya ve Galata Kulesi silüetlerini gördüğünüzde şairin içinde bulunduğu halet-i ruhiyeyi içinizde hissedeceğinize eminim.
Birinci katta Edebiyat-ı Cedideci’lerin fotoğraf, kitap ve özel eşyalarının sergilendiği Edebiyat-ı Cedide odası, Abdülhak Hamit’e ait kişisel eşyalar, tablolar, fotoğraflar, çalışma masası ve koltukların bulunduğu Abdülhak Hamit salonu, kadın şairlerimizden Nigar Hanım’a ait kitaplar, fotoğraf, resimler, şahsi arşiv ve eşyalarının sergilendiği şair Nigar Hanım odası bulunmaktadır.
Tevfik Fikret’e ayrılmış olan ikinci katta; şairin yatak odası ve çalışma odası yer almaktadır. Şairin yaşadığı yıllarda yatak odası olarak kullandığı odada; şahsi eşyaları, vefat ettiği yatak ve Mihri Hanım tarafından Tevfik Fikret’in ölümünün hemen akabinde alınmış yüzünün maskesi vardır, bu da Türkiye’de alınmış olan ilk masktır. Çalışma odası olarak kullandığı odada ise; çalışma masası ve koltuğu, kendisi tarafından yapılan resim çalışmaları ve tablolar bulunmaktadır. Ayrıca kurucusu olduğu Galatasaray Spor Kulübü’ne ait birçok fotoğraf da burada sergilenmektedir. Mezarı ise evin hemen yanı başında bulunmaktadır.
Giriş ücreti olarak sadece galoş gideri olarak 0,5 TL alınan bu müzeye giderseniz özellikle sesli anlatım cihazıyla beraber gezmenizi öneririm. İçeride fotoğraf çekmenin yasak olması sebebiyle köşkün içine ait bir fotoğrafı buraya koyma fırsatım olmadı ancak şunu söyleyebilirim:
Sol yanında Rumeli Hisarı’ndan kopup gelen tarih, altındaki mezarlıkta binlerce kişinin lahuti sessizliği, karşıda gemilerin usulca süzülüp geçtiği boğazın enfes manzarası, çam, köknar ve erguvanların mis gibi kokusu ile bence dünyanın en güzel manzarasına sahip olan bu kuş yuvasına gittiğinizde muhtemeldir ki, “Şöyle bir evim olsa başka bir şey istemem” diyeceksinizdir.
Hâkîlere bahş eyleyerek hâk-i siyâhı
Dûşunda beyaz bir bulutun göklere âzim.
Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü hâlî
Bir lâne-i âvârede bir ömr-i hayâlî…
| Tevfik Fikret / Ömr-i Muhayyel Şiiri |
——————————
Cemal Haki & 05.08.2013
bu güzel gezinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. saygılar
Derslerimde kullanacağım bir kaynak olmuş. Eline sağlık..
Bu güzel anlatım için teşekkürler
İst,14.02.2015
Bugün sitenizi tesadüfen buldum.
İyi ki de bulmuşum :)
Ellerine sağlık,gerçekten çok güzel bir site
yapmışsınız tebrik ederim.
sevgili Cemal arkadaş, paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Ben de inşaat mühendisiyim, benimde sizinle yaşıt 2 çocuğum var. Tahmin edeceğiniz gibi dedeyim aynı zamanda. Aktif olarak çalışıyorum aynı zamanda. Sizi emeklerinizden dolayı tekrar kutluyorum. İnsanlara,oluşturduğunuz siteniz ve gönderdiğiniz maillerle hoş duygular verdiğinizi biliyorsunuz. Her şey güzel gönlünüze göre olsun…Bülent Gönen